Sporcuyu belli bir spor branşına yönlendirirken sorulması gereken bazı sorular vardır. Bu soruların temelinde de sporcunun yeteneğinin yani bireysel özelliklerinin sorgulanması yatar. Bunun için bir takım temel alanlarda analizler yapılır ve ölçümler doğrultusunda sporcuya bir yön tayin edilir.

Dört adet temel inceleme alanı bulunmaktadır:

  • Anatomi
  • Biyomekanik
  • Fizyoloji
  • Psikoloji

Fakat bütün bu analizlerden önce analizi yapan kişi tarafından ”anamnez” alınır. Bir diğer deyişle sporcunun geçmiş yaşam hikayesi irdelenir. Daha önce yaptığı aktivite ve branşlar, katıldığı eğitimler, geçmiş aktivite seviyesi ve yaşadığı rahatsızlık ya da sakatlıklar gibi durumlar değerlendirilir. Anamnez alınmasının en önemli nedeni ise her branşın farklı baskın özelliklere sahip olması ve kişinin yaptığı branşın bu özellikler doğrultusunda ona katacağı becerilerdir. Örneğin; sporcu geçmişinde manipülatif beceri gerektiren (nesne ile yapılan beceri) bir branşın eğitimini aldığında el-göz koordinasyonu gelişecektir.

Gelişen bu becerilere dayanarak sporcu, bir branşta çok yüksek seviyelere çıkabilecekken başka bir branşta çok zayıf kalabilir. Ünlü atlet Usain Bolt 100 metre koşusunda dünya rekoru kırmıştır ama konu basketbol gibi manipülatif beceri gerektiren bir branş olduğunda, katıldığı bir basketbol organizasyonunda çok daha düşük düzeylerde kaldığı gözlemlenebilir, çünkü bu beceriye dayalı bir spor daha önce yapmamıştır.

Anamnez aşamasından sonra sporcunun anatomik özellikleri analiz edilir. Anatomi; insanların yapısal özelliklerini, organlarını ve organların birbirleriyle olan ilgilerini inceleyen bilim dalıdır. Kas, yağ, su, kemik minerali miktarı ve oranları gibi vücut kompozisyonu ölçümleri ve boy, kilo, çap, çevre gibi antropometrik ölçümler bu alana girer. Anatomik analizin yapılışının en önemli nedeni, branştan branşa vücut bileşenlerinin miktar ve dağılımlarının farklılaşmasıdır. Örneğin; yüzmede yağ oranı biraz daha yüksek olmalı, suyun kaldırma kuvvetinden faydalanabilmek için kas hacmi çok yoğun olmamalıdır.

İkinci analiz konusu, kişinin biyomekanik özellikleridir. Biyomekanik; insanların hareketlerini mekanik kanunlarla inceleyen bilim dalıdır. Denge, postür, vücut bölümlerinin birbirine göre konumu, eklem hareketleri, fonksiyonel hareketler, stabilite, mobilite gibi özellikler bu aşamada değerlendirilir.

Biyomekanik konusuna iki açıdan yaklaşmak önemlidir. Birincisi, gerektiği kadar önemi anlaşılmamış olan denge konusu ve dengenin belli koşullarda nasıl etkilendiğidir. Ayak tabanlarının yere nasıl kuvvet uyguladığı, yere nasıl bastığı, ayak arkında düşüklük ya da yükseklik olması dengenin ya alanını azaltacaktır ya da bu alanı çoğaltırken beraberinde mekaniği de bozacaktır. İkincisi, vücutta ağırlık merkezinin kişi dik dururken yaklaşık olarak leğen kemiğinin ortasında yer almasıdır.

Bir diğer ek unsur da kulaktaki denge merkezimizdir. Bu merkez, bozuk ya da yamuk bir sergilediğimizde bile başın yere göre dik durmasını sağlar.

Biyomekanik ya da anatomik özelliklerde herhangi bir bozukluk olması aynı zamanda kişinin performansını işaret eden fizyolojik parametreleri de negatif yönde etkileyecektir.

Üçüncü analiz konusu, kişinin fizyolojik özellikleridir. Fizyoloji; insanların hücre, doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalıdır. Bu alanda kuvvet, dayanıklılık, sürat, güç, koordinasyon, çeviklik, reaksiyon, spor alanında buna ek olarak kas kasılma hızı, kasın üretebildiği kuvvet miktarı, bir aktiviteyi devam ettirebilme süresi ve kalp dolaşım sistemi incelenir.

Son analiz konusu ise, psikolojidir. Psikoloji, insanların kişiliklerinini belirleyen, duyuş, düşünüş ve davranışları inceleyen bilim dalıdır. Benlik, kişilik, zeka, duygu, beceri, tutum gibi özellikler bu alanın konusudur.

İlk üç analiz alanı, aynı yapıların farklı yöntemlerle incelenmesine dayanmaktadır. Örneğin; anatomi yapısal olarak, biyomekanik hareket olarak, fizyoloji ise iş üretebilme kapasitesi olarak insan yapısını ele almaktadır.

Bütün bu analizler yapıldıktan sonra kişinin hangi branş türüne eğilimi olduğu belirlenir fakat unutulmamalıdır ki sadece branşın gerektirdiği özelliklere sahip olmak o branşta başarıyı yakalamak için yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda yıllar boyunca gereken teknik eğitim, doğru ve seviyeye uygun şekilde planlanmalı, ölçümler belli periyot aralıklarıyla tekrar edilmeli ve sporcunun hangi yönde ilerlediği gözlemlenmelidir. Ayrıca bilim ilerledikçe, yetenek seçim süreçleri de gelişecek ve değişecektir.

REFERANS

[1] SERKAN KARAYEL, Science of Sports, Yöntem Üzerine Sohbet B02: Yetenek Seçimi P04 ”Yetenek Nasıl Seçilir?”