
Dünya olarak, özellikle de bu sene, birçok zorlukla karşılaşmamıza rağmen bunlardan ders alabiliyor ve ilerleme kaydedebiliyor muyuz diye sorarsanız cevabım kesinlikle hayır. Kafalardaki tabular olduğu yerde duruyor. Siz veya bir başkası ne kadar çabalarsanız çabalayın, kırması yeni bir lisan öğrenmekten daha zor.
Peki umutsuz muyum? Asla! Eğer ben umutsuzsam, siz umutsuzsanız, o umutsuzsa neden yaşıyoruz? Bu dünyaya ne için geldik? Zorluklar neden var? Umarım dekoratif amaçlı değildir 🙂
Bu tabuların arasında yol alırken, her ne olduysa oldu, tekrar dönüp dolaşıp sevdiğim şeyi yapmak için aynı yöne saptığımı farkettim. Ama bu sefer rolüm çok farklı olacaktı. Hem de kadınlara zoraki yakıştırılan ( hatta yakıştırılmayan ) ve özellikle spor gibi erkek egemen bir çevrede yöneticilik yapmak gibi bir rol. Hedefleriniz ne kadar büyük ise yolunuz da bir o kadar engellerle dolu.
Bir kere baştan bu arzuyu ve bu çerçevede yarattığınız hayal ve hedeflerinizi bastırmaya çalışanlar var. Erkek veya kadın, daha ilk seferden size motivasyon engeli yaratıyorlar.
Herkesin ağzına sakız olmuş bir kelime: Sistem. “Sistemin dışına çıkamazsın”, “ Sistemde işler böyle yürür”. Sistem daha kimseyi yutmadan insanlar birbirini yutuyor. Çünkü o sistemi de içindeki insanlar kurguluyor. Bu sistem insan yetiştirmeye, hele ki karakterli ve donanımlı birer insan yetiştirmeye hiç hevesli değil. Ama meyve veren ya da verecek olan ağaç da her an taşlanmaya hazır bekliyor.
Bir de kadın iseniz, size toplum ve sistem tarafından dayatılan rol ve görevlerinizin (?) dışına çıktığınızda başaramayacağınız ya da yakışmadığı ile ilgili bir sürü eleştiri alıyorsunuz. “Erkek basketbolunda kadın olarak yöneticilik yapmak zor, hatta imkansız”. Kim karar veriyor buna? İznini kimden alıyoruz bunun? Türkiye Yakıştıranlar Derneği mi?
Kadınları erkeklerden ya da kimseyi kimseden üstün tutmak niyetinde değilim. Ama bence cinsiyeti erkek olan değil, duruşu, karakteri, donanımı ve enerjisi ile ön plana çıkan o konumu doldurmalı. Erkeğin zevki değil, insanın analitik zekası böyle ölçümlendirmelerde devreye girmeli. Yoksa emek veren bir insana kaftan biçmek kimsenin işi değil. Özellikle global bir oyun içerisinde mücadele veriyorsanız.