Sporun profesyonel bir kimlik kazanmasıyla beraber, oyuncuların çalışmasıyla ilgili yeni sorunlar da beraberinde türemeye başladı. Yapılan sözleşmeler, anlaşılan ücretler, sigorta, çalışma atmosferi gibi etmenlere bağlı olarak türeyen bu sorunlar, spor alanında yer alan oyuncuların stres ve kaygı düzeylerinde artışa neden oluyor. Çünkü insanı en çok korkutan şeylerden biri de önündeki belirsizliktir.

Elbetteki hangi alan olursa olsun, insan olarak rahat ve güvenilir bir çalışma ortamında olmayı dileriz. İş verimimiz artar, fiziksel ve psikolojik sağlık açısından kaygı duyulacak bir durum nadir görülür. Fakat sporun doğası ve değişimi gereği, birçok sorun oyuncuları bu ortamdan mahrum bırakabiliyor. Bunun da ötesinde kulüp ve yetkili kurumların tutumu, yapılan düzenlemelerin yetersizliği de bu sorunların önünü açabiliyor.

Basketbol alanında liglerin seviyesi ile beraber sorunun şiddeti değişebiliyor. Özellikle sözleşme zorunluluğu bulunmayan liglerde tablo daha vahim olabiliyor. Ama temelde yaşananlar benzer. Basketbol dinamik ve temaslı yapısı gereği sakatlığa oldukça açık bir spor. Antrenörlerin eğitim arka planlarının zayıf olması, oyuncu sağlığı ve korunması konusunda yeterli tedbir alınmaması, çalışma ortamlarının elverişsiz olması, tecrübesi yetersiz hakemlerin üst seviye maçlara atanması gibi nedenlerle de daha fazla karşılaşılıyor. Sakatlık durumunda oyuncu iş göremeyeceği için (özellikle de uzun süreli ise) iş ve ücret kaybı yaşamaktan korkuyor ya da kulüplerinden tedavi anlamında destek göremeyebiliyorlar.

Oyunculara kaybedilen maçın akabinde fiziksel ve psikolojik sağlığı bozabilecek şekilde yoğun antreman yaptırılabiliyor, gereken dinlenme ve toparlanma izni göz ardı edilebiliyor. Özellikle yaşı küçük oyuncular, takım içerisindeki abi ya da ablaları tarafından sözlü tacize uğrayabiliyorlar. Kulüp ve oyuncu menajerleri tarafından gözetilen öncelikler, adil bir yönetim ve tavır olmaması nedeniyle oyuncular ayrımcılığa uğrayabiliyor. Antrenörlerin de daha ılımlı ve yapıcı bir yaklaşım yerine fiziksel ve psikolojik şiddet içeren bir yaklaşım tercih etmesi oyuncuda yıkıma sebebiyet veriyor.

Oyuncular eğitimlerini göz ardı ederek kulüplerin de yanlış yönlendirmesi sebebi ile direk spora ve alacakları ücrete odaklanabiliyor. O anda bu durum çok tatlı gelse de gelecekte emeklilik, sakatlık ya da herhangi bir nedenden ötürü işin kaybı sebebiyle belirsizlik içerisine düşüyorlar. Bazıları kendilerine spor alanına özgü farklı pozisyonlarda yer bulabiliyor fakat bu herkes için geçerli bir durum değil. Emeklilik sonrası ile ilgili, kişilere destek sağlayacak bir programın olmaması da oyuncunun yaşadığı belirsizliği daha keskin kılıyor.

Dışarıdan bakıldığında sporcu, yüksek miktarda para kazanan, rahat bir hayat süren, çok fazla sorunu olmayan, şöhret sahibi insan olarak görülebiliyor. Fakat bu düşünce ütopik bir algıdan ibaret. Arka planda sporcular çok daha fazlasını yaşayabiliyorlar ve bunu sürekli konu haline getirmemeleri, sorunlarının olmadığı ya da umursamadıkları anlamına gelmiyor. Kalıcı çözüm yaratacak yasal düzenlemeler ve yönetmelikler olmadıkça bu sorunlar gelecekte de sporun ve sporcunun sağlık ve sürekliliğine zarar verecek gibi gözüküyor.

REFERANS

  1. Baştuğ, A. N. (2022). Türkiye Basketbol Liglerinde Güvencesiz Çalışma . Journal of Economy Culture and Society , , . DOI: 10.26650/JECS2021-903064